Tepebaşı Turkcell’de çalışanlar bilir; otopark’dan çıkarken bir çocuk mendil satardı gözleri ışıl ışıl. Bir gün baktım gül yapraklarından yol yapmış çıkışa. Her gün gülerek günaydın abı nasılsın derdi. Bir kere olsun mendil alır mısın demezdi. Her zaman alırdım. Bir gün keyfim hiç yok çıktım otopark’tan “abi canın mı sıkkın dedi. Kaçımız müşterimizin hadi bırak müşterimizi çevremizdekilerin duygularını önemsiyoruz. Sonra da sadakat bekliyoruz onlardan. Müşterinle sen hem hal olmazsan başkası olacaktır.
— Önceki Yazı
Toplantı senden değerli olabilir mi annem?
Sonraki Yazı —
Satışta ısrar geçmişte kaldı. Şimdi ilişki ve güven ön planda.
Bunlar ilginizi çekebilir
“Eğer bugün başarılıysak 3-4 sene önce yaptığımız şeylerden dolayıdır”
- Eylül 22, 2020
Jeff Bezos “Eğer bugün başarılıysak 3-4 sene önce yaptığımız şeylerden dolayıdır” diyor. Hiç bir başarı 1-2 senede oluşmuyor.…
Apple’ın hisse değeri Alman Borsa’sındaki tüm firmaların toplam değerini geçti geçecek.
- Ağustos 25, 2020
Apple‘ın hisse değeri Alman Borsa’sındaki tüm firmaların toplam değerini geçti geçecek. Cimri’nin başına ilk geldiğimde tüm trafiğin %80’i…
Dan Ariely “İnsanlar intikam duygusuyla cezalandırmaktan zevk alır”
- Nisan 17, 2019
Dan Ariely’ye göre; İnsanlar intikam duygusuyla cezalandırmaktan zevk alıyorlar. Ama Özür dilerseniz intikam duygusu sıfırlanıyor. İntikam duygusu ile cezalandırma isteği çok…
Sina Afra ve bir çok arkadaşım bu ilanı paylaşmışlar. Peki gitmek isteyenler neden istiyor?
- Nisan 17, 2019
Bu ay 2 kişi ve 5 ay önce 1 kişi Almanya’da çalışmak üzere ekibimden ayrıldı. Bunlar ekibin en…
Dijital satışa başlamadığımız her gün bizler için büyük risktir.
- Eylül 24, 2020
Dijital satışa başlamadığımız her gün bizler için büyük risktir. TÜKİD Tüm Kırtasiyeciler Derneği‘nin yayınladığı Frekans dergisinin 142. sayısında…
Apple Four Seasons Hotel’i Örnek Almış. Sizler de D Hotel Maris’i Alın
- Nisan 17, 2019
Carmine Gallo’nun Apple deneyimi kitabında Apple’ın müşteri deneyimini Four seasons Hotel’den aldığını yazıyor. Steve Jobs Ron Johnson’a kimin…